1. HAGB’nin Sonuçları Nelerdir?
2. HAGB’nin Avantajları Nelerdir?
3. HAGB’nin Dezavantajları Nelerdir?
4. HAGB Şartlarının Oluşması ve Hakimin Takdir Yetkisi
“Bu Suça Ortak Olmayacağız” başlıklı
bildirinin imzacısı olan 2210 akademisyenden (19.12.2019 tarihi itibariyle) 822’sı
hakkında İstanbul Cumhuriyet Savcılığı tarafından tek iddianame düzenlenmesine
rağmen farklı Ağır Ceza Mahkemelerinde tek tek Terörle Mücadele Kanunu’nun 7 (2)
maddesi uyarınca "Terör örgütü propagandası" suçlamasıyla davalar
açıldı.
Dava
süreci tamamlanan 204 kadar dosyada Akademisyenler için bugüne kadar İstanbul
Ağır Ceza Mahkemeleri tarafından davaların büyük bir çoğunluğunda;
(Heyet, "sanığın TMK 7/2'den suçunun
sabit görülerek aynı maddenin 1. cümlesi gereğince suçun işleniş biçimi, fiilin
özellikleri, kastın ağırlığı ve yoğunluğu dikkate alınarak asgari hadden ceza
tayin olunarak takdiren 1 yıl hapisle
cezalandırılmasına, suçu basın ve yayın yoluyla işlediği sabit olduğundan aynı
maddenin 2. cümlesi gereğince cezanın ikide bir oranında arttırılmasına, yargılama
sırasındaki davranışları nedeniyle altıda bir oranında indirim yapılarak 1 yıl
3 ay hapisle cezalandırılmasına" karar verdi.) gerekçesiyle 1 yıl 3 ay
hapis cezası verildi. Aynı gerekçe ile farklı artırım oranları da uygulandı.
Verilen
Hapis Cezaları ile 3 farklı sonuç ortaya çıktı;
Hükmün
Açıklanmasının geri bırakılması (HAGB),
138
dosyada 1 yıl 3 ay (15 ay) hapis cezası verildi, talep edenler için
"Sanığın duruşmadaki tutum ve davranışları dikkate alınarak yeniden suç
işlemekten çekineceği hususunda kanaat oluştuğundan hükmün açıklanması (HAGB)
geri bırakıldı.
7
dosyada 18 ay hapis cezası, 1 dosyada 18 ay 22 gün hapis cezası, 18 dosyada 22
ay 15 gün hapis cezası verildi ve bu dosyalarda da HAGB uygulandı.
Ertelemesiz
ceza,
36
dosyada 15 ay ila 36 ay arası değişen sürelerde verilen hapis cezalarında ise
hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına (HAGB )karar
verilmedi, "Pişmanlık göstermediğinden suç işlemeyeceğine dair kanaat
oluşmadığı" gerekçesiyle cezalarda erteleme de yapılmadı.
Erteleme,
4
dosyada de HAGB istemeyenler için İstinaf yolu açık olarak yine 15 ay ve 18 ay hapis
cezası verildi ve "suçun tekrarlanmayacağı yönünde olumlu kanaat
oluştuğu" gerekçesiyle sanığı 2 yıl denetimli serbestliğe tabii tutarak
erteleme kararı verildi.
Barış
İçin Akademisyenler aleyhine verilen kararların doğurduğu sonuçlardan en çok
merak edilen ve bilgi edinilmek istenen konuların başında gelen (HAGB) Hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasının yasal mevzuattaki yeri ve sonuçlarına da bu
yazımızda kısaca yer verilmektedir.
HABG
nedir?
Hükmün açıklanmasının geri
bırakılması;
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun
231.maddesinde yer alan tanıma göre” sanık hakkında kurulan hükmün herhangi bir
hukuki sonuç doğurmamasını” ifade eden bir sonuç-karardır.
Kanunun
gerekçesi de “Hâkim,
sanığın suçluluk ve kusurluluğunu saptamakla beraber cezaya hükmetmeyi geri
bırakmakta ve onu belirli bir süre içinde denetim altında tutmaktadır.
Davranışları, tâbi tutulduğu denetim süresi içinde olumlu bulunduğu takdirde
suçlu için bir mahkûmiyet kararı verilmemektedir.” Şeklinde açıklamayı içerir.
HAGB
kararı verilebilmesi için ön şart, yargılama sonunda hükmolunan cezanın 2 yıl
veya daha az süreli hapis veya adli para cezası olmasıdır.
Hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
a)
Sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
b)
Mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları
göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması
gerekir.
c)
HAGB yargılama sürecinde ancak talep edilmesi halinde verilebilir.
Yargılama
başında sanığın ilk ifadesi alınırken ve son savunması sırasında HAGB talep
edilip edilmediği sorulur ve yargılananın kabul etmemesi hâlinde, hükmün
açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilemez. Belgenin başına
gitmek için tıklayınız.
HAGB
kararı verilirse verilen hapis cezası artık ertelenemez veya paraya çevirme
gibi başka bir ceza türüne çevrilemez.
Hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararının verilmesi halinde beş yıl süreyle
denetim süresine tâbi tutulur.
Bu
süre içinde bir yıldan fazla olmamak üzere mahkemenin belirleyeceği süreyle,
sanığın denetimli serbestlik tedbiri olarak;
Bir
meslek veya sanat sahibi olmaması halinde, meslek veya sanat sahibi olmasını
sağlamak amacıyla bir eğitim programına devam etmesine,
Bir
meslek veya sanat sahibi olması halinde, bir kamu kurumunda veya özel olarak
aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret
karşılığında çalıştırılmasına,
Belli
yerlere gitmekten yasaklanmasına, belli yerlere devam etmek hususunda yükümlü
kılınmasına ya da takdir edilecek başka yükümlülüğü yerine getirmesine, karar
verilebilir.
Denetim
süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmediği ve denetimli serbestlik tedbirine
ilişkin yükümlülüklere uygun davranıldığı takdirde, açıklanması geri bırakılan
hüküm ortadan kaldırılarak, davanın düşmesi kararı verilir.
Denetim
süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine
ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar.
Hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararı, bunlara mahsus bir sisteme kaydedilir.
Bu kayıtlar, ancak bir soruşturma veya kovuşturmayla bağlantılı olarak
Cumhuriyet savcısı, hâkim veya mahkeme tarafından istenmesi halinde, bu maddede
belirtilen amaç için kullanılabilir.
Hükmün
açıklanmasının geri bırakılması kararına karşı sadece itiraz edilebilir. Temyiz
yolu kapalıdır.
HAGB
talep edilmesi ve kabul edilmesi halinde dahi karara itiraz edilebilir.
İtirazı
inceleme mercii, kararı veren Ağır Ceza Mahkemesinin numarasını izleyen bir
sonraki Ağır Ceza Mahkemesi olacaktır örneğin 10.Ağır Ceza Mahkemesi karar
verirse 11.Ağır Ceza Mahkemesi itirazı inceleyecektir,
YARGITAY CEZA GENEL KURULUNUN 22.1.2013
TARİHLİ,2012/10-534 E,2013/15 K.SAYILI KARARINA göre
HAGB itiraz dilekçesi incelemek üzere kendisine gönderilen mahkeme, itiraz
edilen kararı hem usul hem esas açısından denetimden geçirmekle yükümlüdür. İtiraz
incelemesinin sadece m.231/6’daki koşulların gerçekleşip gerçekleşmediği ile
sınırlı olmayacağı, bu inceleme kapsamında sübuta, suç vasfına, delil
değerlendirmelerine-savunmaya ilişkin değerlendirme de yapılabileceği
vurgulanmıştır.
İtirazın
reddi kararı kesindir, bir daha itiraz edilemez. Belgenin
başına gitmek için tıklayınız.
Ceza
Muhakemesi Kanunu'nun 231. maddesi, HAGB'nin "sanık hakkında bir hukuki sonuç
doğurmayacağını" açıkça ifade etmektedir. Bu kapsamda;
Verilen
hapis cezası uygulanmaz.
Bir
sabıka kaydı oluşmaz.
HAGB kararı, sadece ceza hukuku
açısından değil, idari ve özel hukuk anlamında da "herhangi bir hukuki
sonuç" doğurmaz.
Hakkında
HAGB kararı verilen kişinin devlet memurluğu, milletvekilliği, öğretmenlik veya
başkaca bir kamu hizmeti ifa etmesinin önünde hiçbir yasal engel yoktur.
Bu
aşamada SABIKASIZ OLMAK özellikle, özel sektörde iş başvurularında ve pasaport
kısıtlarının kaldırılmasını talep açısından bir avantaj sağlayabilir.
5
yıl içinde kasıtlı bir başka suç işlenmediği takdirde tüm sonuçlarıyla ortadan
kalkar, davanın düşmesine karar verilir. Belgenin başına gitmek
için tıklayınız.
HAGB
bir seçenek olarak muhakeme sürecine ve hâkimin tarafsızlığına olumsuz etki
yapabilmektedir.
HAGB
kararına karşı şekli itirazdan başka bir kanun yolunun olmaması hak aramayı kısıtlayıcı
niteliktedir. Yargıtay’ın HAGB’nin özünü oluşturan mahkûmiyet hükmünü bozması
mümkündür.
Her
ne kadar Yargıtayın yeni içtihatları uyarınca, HAGB
kararına itiraz üzerine inceleme mercii, kararı hem mahkûmiyet hükmü açısından
hem de esas yönünden incelenmekteyse de fiilen aynı adliyede “komşu” ve muhtemelen
benzer kararları vermiş olan bir mahkemece yapılan incelemenin objektif ve
tarafsız olduğundan bahsetmek, adil yargılama süreci olarak kabul etmek mümkün
değildir.
HAGB
kapsamına giren suçların bir kısmı aynı zamanda erteleme ve adli para cezası
kapsamındadır. Sonradan kasti bir suç işlenmesi nedeniyle geri bırakılan hükmün
açıklanması halinde verilecek cezada erteleme ve adli para cezası seçenekleri
ortadan kalkmakta, tek yol olarak hapis cezası belirmektedir.
Anayasa
Mahkemesi’ne yapılan bireysel başvuruda, HAGB sonrasında sanık statüsünün devam
etmesi ve “ yargılamanın sonuçlanmamış olması “
nedeniyle, “kanun yollarının
tüketilmemesi” bir kabul edilemezlik gerekçesi olarak ileri sürülebilir. Belgenin başına gitmek için
tıklayınız.
Kararın
açıklanması sırasında, sanık yararına cezada bir indirim yapılırken veya erteleme
kararı verilirken mahkemenin olumlu düşünceleri "Sanığın duruşmadaki tutum
ve davranışları dikkate alınarak yeniden suç işlemekten çekineceği hususunda
kanaat oluştuğundan “ vb. olacak şekilde gerekçelere
yer verilmektedir.
Ancak Talep edilse dahi yine Mahkemece "Pişmanlık
göstermediği, yeniden suç işlemeyeceğine dair kanaat oluşmadığı, kişilik
özellikleri vb.” gerekçeleri ile de cezanın ertelenmesi istemi ve HAGB
istemleri ret edilebilmektedir.
Nitekim
19.12.2018 tarihinde Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı’ ya verilen 2 yıl 6 ay
ertelemesiz hapis cezasının kıstaslarına açıkça yer verilmiştir.
Bu
kararın gerekçesi;
Mahkemece;
"Sanığın
üzerine atılı 'Terör örgütü propagandası suçundan' eylemine uyan suçun işleniş
şekli ve özelliği sanığın suç tarihinden hemen önce ve sonrasında vermiş olduğu
röportajlarında kullanmış olduğu ifadeler, suça konu bildiri içeriğiyle
örtüşecek şekilde TSK'nin tamamen savunma ve güvenlik amaçlı bölgedeki
faaliyetini vahşet, soykırım girişimi, savaş suçu ve Kürt halkına topyekun
saldırı olarak ifade etmesi, bölgede PKK/KCK silahlı terör örgütü tarafından
yapılan hendek kazma eylemlerini övmesi, öz yönetim anlayışına sahip çıkması
bir bütün olarak değerlendirildiğinde sanığın güttüğü amaç ve saiki, sanığın kastının yoğunluğu, bildiriden sonraki
bildiriyi sahiplenme ve kabullenme iradesi, suç konusunun önem ve değeri,
oluşan tehlikenin boyutu dikkate alınarak takdiren
cezanın yasal alt sınırından ayrılarak teşdit uygulanmasıyla sanığın 1 yıl 8 ay
hapis cezası ile cezalandırılmasına,
"Suça
konu bildirinin basın ve yayın yoluyla kamuoyuna duyurulmuş olması nedeniyle
cezanın yarı oranında arttırılarak 1 yıl 18 ay hapis cezası ile
cezalandırılmasına karar verildi." Yasal imkân bulunmadığından hükmün
açıklanmasının geri bırakılması (HAGB) hükümlerinin uygulanmasına ve erteleme
yapılmasına yer olmadığına karar verildi.” Şeklindedir. Belgenin
başına gitmek için tıklayınız.